Çilekli kek

Bugün Derin okuldan gelince yesin diye çilekli kek yaptım, bu keki hem yumuşak olduğu hemde çilekten dolayı çok seviyor. Her zaman yaptığımız keklere göre daha ufak oluyor siz isterseniz malzemeleri çoğaltarak büyük kalıpta yapabilirsiniz. Çilek mevsimi geçmeden denemenizi tavsiye ederim.

Malzemeler:
2 adet yumurta
100 gr Ülker teremyağ gurme
1 su bardağı pudra şekeri ( 1 yemek kaşığı üzeri için ayırıyoruz )
1,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket şekerli vanilin
10-15 tane çilek

Yapılışı:
Oda sıcaklığında ki tereyağ ile pudra şekerini bir kaba alıp mikserle çırpıyoruz.
2 yumurtayı kırıyoruz, un, kabartma tozu ve şekerli vanilini koyup tekrar çırpıyoruz.
Ufak bir kalıbı yağlayıp, karışımı kalıba döküyoruz.
Yıkayıp, ayıkladığımız çilekler ikiye bölüp, kek karışımının üzerine diziyoruz.
Önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişiriyoruz.
Fırından çıkar çıkmaz ayırdığımız 1 yemek kaşığı pudra şekerini bir süzgeç yardımıyla üzerine serpiyoruz.
Yanında bize bir bardak çay, çocuklarımıza da 1 bardak süt koyup afiyetle yiyiyoruz.

Sevgiler :))
Nüket

Limon ağacımız

İnstagramda ki arkadaşım durutella öncülüğünde limon çekirdeklerini biriktirdik.

İşlem şöyle; limonları kullandıktan sonra çekirdeklerini bir bardakta topluyoruz, bardağa su koyuyoruz ve bu suyu her gün değiştiriyoruz. 10-15 gün kadar suda bekleyen çekirdekleri ufak bir saksıya dikiyoruz. Fidelerimiz çıkmaya başlayınca saksısını değiştirecekmişiz. Yeşillenmesi iki haftayı buluyormuş, size aşama aşama bildireceğim.

Biz Derinle beraber yaptık, çocuklar bahçe, çiçek işlerinden çok hoşlanıyorlar. Limon çekirdeklerini 15 gün boyunca beraber biriktirdik. Akşam yemeğine salatayı genelde Derin yapıyor tabi benim yardımımla, yeşillikleri eliyle parçalara ayırıp limonu sıkıyor, limonlukta kalan çekirdekleri de hoop bardağın içine.

Geçen gün babaannesinde beraber salata yapıyorlardı kadıncağız limonu sıktı kabuğu çekirdeklerle beraber çöpe attı. Derin; babaanne biz onları ağaç yapıyoruz sen neden çöpe atıyorsun!!! Yakında bu bilinçle bizim limon ağacında ormanımız olursa şaşırmayın :))

Sizleri fotoğraflarla başbaşa bırakıp mutfağa yemek yapmaya kaçıyorum.

Sevgiler,

Nüket

Pozitif Düşünceler Oyun Atölyesi

Haftaya pozitif düşünceler'in davetlisi olarak çok güzel bir etkinliğe davetliyiz. 

Pozitif düşünceler etkinliklerinin her birinde bir sosyal sorumluluk projesini destekleyeceklerini duyurdular. Oyun atölyesi etkinliğinde"okul öncesi kitap, oyuncak ve malzeme kampanyası"düzenlediler. Siz de çocuklarımıza yardım elinizi uzatmak, çorba da benimde tuzum olsun derseniz sayfalarını buradan ziyaret edebilirsiniz.

Yeni bir şeyler öğrenmek ve yeni insanlarla tanışmak beni her zaman heyecanlandırmıştır.

Etkinlik sonrası yazım için takipte olunuz.

Sevgiler :)

Nüket

Toka Düzenleyici

Derin'in odasına ne zamandır tokalarını yerleştirebileceğim bir şey yapmayı düşünüyordum ama bir türlü vakit bulamamıştım. Sonunda bu hafta yaptım ve astım. Bütün çıtçıtlı tokalarını ve taçlarını aldı, çok da kullanışlı oldu. Fotoğraf da, duvardaki resmi soracak olursanız o benim resmim, Derin'in bana sürprizi :))

Sevgiyle kalın..

Nüket

İmza: Ben

KOLEKTİF KADIN MEKTUPLARI SERİSİ NOKTAYI KOYUYOR:

“İMZA: BEN”

Kadınlara son bir söz söyleme fırsatı sunulursa…

Babalara yazılan mektuplardan oluşan “İmza: Kızın”la başlayan serüven, geçen sene bu zamanlar kocalara, eski eşlere, hayali prenslere yazılan mektuplardan oluşan “İmza: Karın” ile devam etmişti. Seri, kadınların “İmza Ben” diyerek imzaladıklKitapta mektuplarına yer verilen kadınlar, serinin ilk kitabı “İmza: Kızın” derken hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına mektuplar yazmışlardı. Yanlarında olan, olmayan veya bir kez dahi göremedikleri babalarına. Kimi teşekkür etti, kimi kırgınca “Sana ihtiyacım vardı. Neredeydin?”dedi. Kimi erkenden göçüp gidenlerin arkasından gözyaşı dökerken, bir baba gölgesi bile hissetmeyenler “Kulağıma küpe olacak bir sözünüz bile gelmiyor” diye hesap sordu.

Sonra kız çocukları büyüdü, hayatın içinde kadın olarak durmayı öğrendi. Bu sefer “İmza: Karın”’da sözümüz “o adama”ydı. “Ruh eşim” deyip aşkla dolu olandan “Mezarına gelip bu mektubu okuyacağım” deyip nefretini kusana kadar geniş bir yelpazede mektuplar yazıldı.arı ve “son bir söz” söylemek istedikleri kişilere yazdıkları mektuplarla sona eriyor. Canan Tan, Cemre Birand, Çiçek Dilligil, Derya Baykal, Ece Vahapoğlu, Esra Harmanda, Nazlıcan Özkan, Sevinç Erbulak, Şafak Pavey, Yonca Tokbaş  gibi 154 kadının geçmişleriyle, gelecekleriyle, kendileriyle, sevdikleriyle, sevmedikleriyle hesaplaştıkları mektupların  bir araya gelmesiyle ortaya çıkan “İmza: Ben”, kitapseverler ile buluşuyor.154 kadın, noktayı İmza: Ben diye imzalayarak koyuyorlar. Kime, ne diyecekleri varsa onu diyerek. İmza : Ben’de sevgi bulacaksınız. İmza : Ben’de öfke bulacaksınız. İmza: Ben’de şükür, azim, korku bulacaksınız. İmza: Ben’de hayatın ta kendisini bulacaksınız.

Yazarlarının en saklı hayallerini okuyacağınız kitabın geliri, serinin diğer iki kitabı gibi yine çok güzel bir amaca hizmet için ayrılıyor.  “İmza: Ben” kitabının telif geliri, görmeyenlerin dünyasında da minik de olsa bir ışık yakabilmek hedefiyle, bu yıl 10. Yılını kutlayan Türkiye Görme Özürlüler Kütüphanesi’ne (TÜRGÖK) bağışlanıyor. Kitabın ayrıca sesli kitap versiyonu da yaşama bir kez daha kadın gözünden bakmak, yüreğinden geçenleri anlamak isterseniz “İmza: Ben” size eşsiz bir fırsat sunuyor.

Banu Özkan Tozluyurt-Esra Aylin Akalın

Twitter: https://twitter.com/imzabenkitabi

Facebook:  https://www.facebook.com/imzaben